Agora Antik Kenti: Smyrna’nın Kayıp Hikayesi ve Mirası

Agora Antik Kenti: Smyrna’nın Kayıp Hikayesi ve Mirası

Büyük İskender'in adımlarını takip ederek İzmir'in saklı hikayesini keşfedin. Smyrna ve Agora Antik Kenti, antik zamanların ruhunu günümüze taşıyor.
admin |

Zamanda bir yolculuk yaparak antik dönemin en görkemli kentlerinden birine, Smyrna’ya adım atıyorsunuz. Elinizde sihirli bir anahtar var ve bu anahtar sizi Büyük İskender’in izinden Efes’e doğru uzanan epik bir serüvene çıkarıyor. İzmir’in kalbinde, gecekonduların arasında saklı bir hazinenin kapıları aralanıyor: Agora Antik Kenti.

Büyük İskender’in Doğu Seferi ve Smyrna’nın Tarihi

Bir macera dolu yolculuğun kahramanı olan Büyük İskender, Doğu’ya yaptığı sefer sırasında adım adım kentleri fethediyor ve Efes’e doğru ilerliyordu. Bu süreçte, yolda karşılaştığı her kenti ele geçirip, güvendiği komutanlarını yönetici olarak bırakıyordu.

İlginç bir hamleyle, Bayraklı Smyrna’daki insanları, daha korunaklı bir mekan olan ve o zamanlar Pagos olarak bilinen Kadifekale yakınlarına, yani günümüz Konak Smyrna’sına taşıyor. Bu stratejik karar, coğrafyacı ve gezgin Strabon’a göre, Antigonos ve Lysimakhos gibi komutanların liderliğinde gerçekleşti. Yeni yerleşim yeri, iyi bir ticaret limanına sahip olması sayesinde hızla gelişti ve liman ile kale arasında kurulan yeni kent, zamanla büyüyüp gelişti.

Symrna Antik Kenti Kemerli Yapilari
Symrna Antik Kenti Gezilecek Yerler

Smyrna, Roma İmparatorluğu döneminde, Efes ve Bergama Antik Kentleri kadar önemli bir merkez haline geldi. Kent, Roma İmparatorluğu’na bağlı kentlere tanınan bazı özel haklara sahipti. En prestijli haklardan biri olan Neokoros, yani imparator adına tapınak yapma hakkı, Smyrna’ya üç kez verildi. Bu özel hak, kentin önemini ve itibarını artırıyordu.

İzmir’de bulunan Agora Örenyeri, bu dönemden kalma önemli tarihi yapılar arasında yer alıyor. Agoralar, alışveriş merkezleri, politik toplantıların yapıldığı alanlar ve devlet dairelerini içeren canlı sosyal merkezlerdi. İzmir Konak’taki Agora, 129×83 metre ölçüleriyle en büyük agoralardan biri olarak dikkat çekiyor.

Günümüzde İzmir Agora

İzmir’e yaptığınız bir ziyarette, Agora’nın tarih öncesi güzelliklerini keşfetmek için ilk adımınızı giriş kapısından içeri atarak başlarsınız. Günümüzde bile, eski çağlardaki gibi, politikadan ticarete hayatın nabzının attığı bir yer olarak hayal edebilirsiniz. Fotoğraflarda sıklıkla karşınıza çıkan, arkada yükselen yapı ise, zamanın akışı içinde değişimin simgesi olarak çok katlı bir otoparka dönüşmüş.

Symrna Antik Kenti Agora Yapilari
Symrna Antik Kenti Agora Sutunlari

Smyrna Antik Kenti, sadece agora ve kale ile sınırlı kalmayan, vadide gizlenmiş tiyatro ve stadyum gibi yapılarıyla da dikkat çekiyor. Bu yapıların birçoğu ne yazık ki günümüzde gecekondu binalarının altında kalmış durumda. Ancak, bu kayıp hazinelerden biri olan ve dünyanın en büyük tiyatroları arasında yer alması beklenen 20 bin kişilik antik tiyatro, evlerin kamulaştırılması ve yıkılmasıyla gün yüzüne çıkarılmış. Stadyum da keşfedilmiş olmasına rağmen, üzerindeki yapılar henüz kamulaştırılmadığı için kazı çalışmaları başlayamamış.

Symrna Antik Kenti Gezi Notlari
Smyrna Antik Kenti

Agoranın köşesinden merdivenlerle inildiğinde, ziyaretçileri adeta başka bir dünya karşılıyor. Bu alt kat, ayakta kalan yapıları ve İzmir Arkeoloji Müzesi ile İzmir Tarih ve Sanat Müzesi’nde sergilenen tarihi eserleriyle zengin bir geçmişi barındırıyor. Burada, basamaklardan inip sol tarafa doğru ilerlerken, 2400 yıldır hiç durmadan akan suyun sesi kulağınıza hoş bir melodi gibi gelir.

İzmir’in jeolojik yapısının sunduğu bu doğal kaynak, Romalıların kentin altından geçen kapalı su kanalları ile tüm mahallelere su taşımasını sağlamış. Bu suyun asıl amacı ise Agora Roma Hamamı’na su sağlamakmış.

Symrna Antik Kenti Cesmesi
Symrna Antik Kenti Cesme

Çeşmenin bulunduğu bölge, kemerlerle çevrili estetik sokaklara açılan, göz alıcı bir güzelliğe sahip. Burası, meclis toplantılarının yapıldığı bir alana da giriş sunuyor. Çeşmenin çevresinde yer alan yazıtlar ve Pergamon ile Ephesus’un Neokoros unvanını iki kez aldıklarını hatırlatan bilgiler, bu bölgenin önemini bir kez daha vurguluyor.

Agora Bazilikası’nda henüz ziyarete açılmamış olan ve duvarlarda bulunan zengin yazıtlar, antik dünyanın bu bölgedeki etkileyici mirasının sadece bir parçası. Bazilikanın bodrum katında, Kapalı Çarşı’yı andıran bir alanda, ticaret ile uğraşanların mallarını sattıkları yerin duvarları üzerinde korunmuş resimler ve yazılar bulunuyor. Bu eserler, ticaret yapanların kendi reklamlarını yapmak için kullanıldığı düşünülüyor.

Symrna Antik Kenti Kemerleri
Symrna Antik Kenti Yazitlari

Kadifekale: Antik İsmi Pagos

Kadifekale’nin eski ismi Pagos’tu. Symrna Antik Kenti de Pagos’un bulunduğu tepenin deniz tarafındaki eteklerine kurulmuş bir kentti. Kadifekale’nin bir kısmı restore edilmiş olsa da, içindeki yapılar hala restore edilmeyi bekliyor.

Kadifekale’nin bulunduğu bölgenin pek tekin olmadığı söyleniyor, ihmal edilmiş bir havası var, giderken gecekonduların arasından geçiyorsunuz. Ama kalenin giriş kapısına yakın yerler İzmir’i gölrebileceğiniz en iyi manzaralardan birine sahip.

Smyrna Antik Kenti Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri

Agora Örenyeri girişi ücretli ve Pazartesi dahil haftanın her günü 08:00 – 19:00, kış sezonu 17:00 çalışma saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Müzekart‘ınız varsa ücretsiz giriş yapabiliyorsunuz.

Agora Örenyeri Nerede ve Nasıl Gidilir?

Symrna Antik Kenti’ne bağlı Agora’ya ulaşımdan bahsedelim. Konak Vapur İskelesi’nden Agora Örenyeri’ne ulaşım 1,3km, yaklaşık 20 dakikada yürürsünüz.

Aslında denizden kuş uçuşu 800 metre içeride kalıyor, ancak biraz dolanarak mesafe artıyor. Zübeyde Hanım Eğitim Gemisi Müzesi ve İzmir Saat Kulesi’nin bulunduğu Konak Meydanı’ndan da aynı mesafe kadar uzaklıkta. Agora’nın 550 metre yakınında yakınında İzmir Kadın Müzesi bulunuyor.

Sonuç

Smyrna ve Agora Antik Kenti’nin öyküsü, zamanın derinliklerinden gelen bir fısıltı gibidir; büyüleyici ve esrarengiz. Büyük İskender’den Neokoros unvanına, kadim çeşmelerden savaşçı komutanlara kadar uzanan bu tarih, İzmir’in sadece bir şehir olmadığını, bir medeniyetin, kültürün ve tarihin canlı bir müzesi olduğunu kanıtlıyor. Agora’yı ziyaret etmek, antik dönemin ruhunu hissetmek ve İzmir’in derinliklerinde yatan tarihi zenginliği keşfetmek için eşsiz bir fırsat.