Deyrulzafaran Manastırı Nerede? Hikayesi ve Tarihi Bölümleri

Deyrulzafaran Manastırı Nerede? Hikayesi ve Tarihi Bölümleri

Mardin'de yer alan Deyrulzafaran Manastırı'nın bölümlerini ve hikayesini keşfetmek için harika bir fırsat!
admin |

Deyrulzafaran Manastırı, dünyanın en etkileyici ve sağlam yapılarından biri olarak bilinir. Bu manastır, aktif bir şekilde hem dini hem de eğitim faaliyetlerini sürdürüyor. İçerisinde 18 personel, 3 din adamı ve 20’ye yakın öğrenci olmak üzere toplamda 40 kişi bulunuyor.

Bu öğrenciler, Süryaniler’in kutsal dili olan Aramice’yi öğrenmek için burada eğitim görüyorlar. Aramice, İsa’nın da konuştuğu dil olarak bilinir ve bu dil 22 harflik benzersiz bir alfabeye sahip.

Deyrulzafaran Ic Gorunum
Deyrulzafaran Dis Gorunum

Deyrulzafaran Manastırı Tarihi

Başlangıçta Güneş Tapınağı olarak kullanılan yapı, zamanla Romalılar tarafından kale olarak kullanılmış ve sonrasında manastıra çevrilmiştir. Çeşitli dönemlerde Mor Şleymun ve Mor Hananyo gibi isimlerle anılan manastır, çevresindeki safran bitkilerinden dolayı Deyrulzafaran ismini almış.

Ayrıca, manastırın bulunduğu bu bölge, Süryani kültürünün ve dinsel yaşamın merkezi haline gelmiş. Asurlular ve Aramiler, benzer adetlere ve dinî inançlara sahip olmaları nedeniyle zamanla kaynaşmış ve Süryani adını almışlar. Bu birleşme, Süryaniliğin doğuşuna zemin hazırlamış.

Deyrulzafaran Kuyu

Deyrulzafaran Manastırı, 1932 yılına kadar, tam 640 yıl boyunca Süryanilerin patriklik merkezi olarak hizmet vermiş. Günümüzde patriklik merkezi Suriye’nin Şam kentinde bulunsa da, Deyrulzafaran hala önemli bir dini merkez olarak kalmış ve metropolit merkezi olarak işlev görmekte. Türkiye’deki dört metropolit merkezinden biri olan bu manastırda, şu anki Süryani Metropoliti, Oxford Üniversitesi mezunu Saliba Özmen’dir.

Deyrulzafaran Manastırı Bölümleri

Azizlerin Evi

Deyrulzafaran Manastırı’ndaki mezarlık odası, manastırın zengin tarihine tanıklık eden özel bir yerdir. Burada, rahiplerin eskiden tıp eğitimi verdiği ve hastaları tedavi ettiği bir tıp merkezi olarak kullanıldığı bilinir. Odadaki yılan figürü, bu nedenle panzehirin bir simgesi olarak hâlâ mevcuttur. 14. yüzyıldan sonra bu oda mezarlık olarak kullanılmaya başlanmış ve duvarlarda bulunan nişler, her biri ayrı bir mezar odası işlevi görmekte.

Deyrulzafaran Azizler Evi Yilan Figuru

Toplamda yedi mezar bulunan bu odada, yalnızca üst düzey din adamları defnedilebilir. Defin edilenler, dini kıyafetleriyle ve İsa Mesih’in doğudan gelmesi inancıyla doğuya bakacak şekilde yerleştirilirler. Şimdiye kadar 52 din adamı burada son yolculuğuna uğurlanmış, son defn ise 1969 yılında gerçekleşmiş.

deyrulzafaran azizler evi mezarlik

Meryem Ana Kilisesi

Manastırın kalbinde yer alan Meryem Ana Kilisesi, her yıl 15 Ağustos’ta Meryem Ana Günü’nde düzenlenen özel törenlerle dikkat çeker. Kilisede, bir İngiltere ziyareti sonrası 1876 yılında buraya getirilen eski bir matbaa bulunmakta.

Deyrulzafaran Hac Isareti

Ayrıca, manastırın maketi de bu kilisede sergilenir; bu maket tam üç yıl süren bir çalışma sonucunda sadece kibrit çöpleri kullanılarak yapılmıştır. Bu eserler, manastırın sadece dini bir merkez olmadığını, aynı zamanda kültürel ve sanatsal faaliyetlere de ev sahipliği yaptığını gösteriyor.

Deyrulzafaran Kibrit Copleriyle Maket

Güneş Tapınağı

Deyrulzafaran Manastırı’nın en eski bölümlerinden biri olan Güneş Tapınağı, karanlık bir oda olarak tasarlanmış ve burada sadece bir pencere bulunuyor. Bu pencere doğuya bakıyor ve güneşin ışıklarıyla aydınlanıyor. Antik zamanlarda bu odada güneşe tapınma ritüelleri yapılmış, sağdaki kuytu bölmede ise insan ya da hayvan kurban edilmiş.

Tapınak, özellikle mimari yapısıyla dikkat çekiyor; 1.5 metre uzunluğundaki ve yaklaşık bir ton ağırlığındaki taşlar, herhangi bir bağlayıcı malzeme kullanılmadan üst üste sıkıştırılmış ve V şeklindeki tavan yapısıyla depremlere karşı ekstra dayanıklılık kazanmış.

Deyrulzafaran Gunes Tapinagi

Sonuç

Deyrulzafaran Manastırı’nı keşfettikçe, sadece tarihin değil, aynı zamanda insan ruhunun ve inancının derinliklerine de bir yolculuk yapmış oluyoruz. Mardin’in bu kadim yapıtı, her köşesiyle, her taşıyla tarih fısıldar ve ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatır. Manastırın her bir bölümü, farklı bir hikaye anlatırken, bizlere de bu hikayelerin bir parçası olma şansı sunuyor.