Phaselis Antik Kenti: Akdeniz’in Gizli Tarihi ve Harika Doğasını Keşfedin
Akdeniz’in berrak sularının kıyısında, tarihle doğanın iç içe geçtiği bir cennet: Phaselis Antik Kenti. Bu eşsiz yer, hem tarih severlerin hem de doğa tutkunlarının vazgeçilmezi.
Kemer’in Tekirova beldesinde yer alan bu antik kent, sizi hem geçmişin sırlarına hem de denizin serin sularına davet ediyor. Phaselis’te geçireceğiniz her an, tarihin tozlu sayfalarından fırlamış gibi hissettirecek. Peki, bu antik kentin gizemli yollarında sizi neler bekliyor?
Phaselis Antik Kenti, Kemer’in büyüleyici Tekirova beldesinde yer alıyor. Burası, denizin maviliğiyle tarihin yeşil doğası iç içe geçtiği, ender bulunan antik kentlerden biri. Günümüzde, Phaselis sadece tarih meraklıları için değil, aynı zamanda deniz ve güneşin tadını çıkarmak isteyenler için de ideal bir durak.
Phaselis’e adım attığınızda, bir antik kentten çok, huzur veren bir plaj kasabası havası sizi karşılıyor. İlk bakışta Phaselis Koyu‘nun serin suları ve antik kalıntıların arasındaki eşsiz uyumu sizi şaşırtabilir. Bu özel yer, hem tarihi keşfetmek hem de denizin keyfini çıkarmak isteyenler için harika bir fırsat.
Phaselis Antik Kenti Tarihi
Phaselis, MÖ 7. yüzyılda Rodoslular tarafından kurulmuş. Yeşillikler içindeki bu eşsiz konumu ve deniz kenarındaki yerleşimiyle dikkat çekiyor. Tarih boyunca, deniz ticaretinin merkezi olarak önemli bir gelir kaynağı olmuş.
Pers egemenliğinden İskender’in hakimiyetine, oradan da Mısır ve Rodos egemenliklerine uzanan zengin bir tarihe sahip. Roma döneminde Lykia Birliği’nin bir parçası haline gelen bu kent, zamanla önemini yitirse de, bugün hala geçmişin izlerini taşıyor.
Phaselis’in tarihi, Anadolu’nun kültürel ve ticari geçmişinin bir yansıması niteliğinde. Selçuklu döneminde, Alanya ve Antalya limanlarının yükselişiyle gölgede kalmış olsa da, Phaselis bugün ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunmaya devam ediyor.
Bu antik kentin sakin sularında yüzmenin ve tarihi kalıntılar arasında dolaşmanın verdiği huzuru hiçbir yerde bulamazsınız. Phaselis, tarihin ve doğanın iç içe geçtiği, ziyaretçilerine hem görsel hem de duyusal bir şölen sunan bir yer olarak kendini korumayı başarıyor.
Phaselis’in 19. Yüzyılda Keşfi ve Tarihi Mirası
Phaselis Antik Kenti’nin 19. yüzyıl başlarında keşfi, Akdeniz’in gizemli sularını araştıran İngiliz Kraliyet Donanması sayesinde gerçekleşti. Küçük Asya’nın güney sahilini haritalamakla görevlendirilen Kaptan F. Beaufort, 1811 yılında bu büyüleyici kenti yeniden gün ışığına çıkardı.
O zamandan bu yana, kazılar ve araştırmalarla Phaselis, geçmişin sırlarını günümüze taşıyan canlı bir tarih sahnesi haline geldi.
- Girişte karşılaştığınız su kemerleri, şehre hayat veren suyun taşındığı antik mimarinin harikalarından biri. Bu kemerler, tarihin derinliklerinden günümüze uzanan bir medeniyetin izlerini taşıyor.
- Şehri ikiye bölen sütunlu cadde ise, geçmişin ihtişamını adeta günümüze taşıyor. Bu caddeyi takip ederken, bir zamanlar burada yaşamış insanların adımlarını hissedebilirsiniz.
- Sütunlu caddenin kuzey tarafında bulunan agora ve Domitian Agorası, antik dönemin sosyal ve ticari hayatının can damarıydı.
- Liman agorası ise, denizle buluşan tarihi bir ticaret merkezi olarak önem taşıyor.
- Güneyde ise antik tiyatro, konutlar ve şehir surları yer alıyor. 1500 kişilik kapasitesiyle tiyatro, o dönemdeki kültürel hayatın bir yansıması.
Bu yapılar, zamanın tozunu üzerlerinden silkip, ziyaretçilere geçmişin hikayelerini anlatmaya devam ediyor.
Hadrian Kapısı ise, Güney Liman’ın yanında yer alarak antik dünyanın mimari ustalığını gözler önüne seriyor. Bu kapıdan geçerken, Roma İmparatoru Hadrian’ın bu topraklardaki izlerini takip ediyorsunuz.
Phaselis, bu eşsiz yapılarıyla, tarihi keşfetmek ve geçmişin atmosferini deneyimlemek isteyenler için eşsiz bir destinasyon. Bu antik kentin sokaklarında yürürken, tarihin sayfalarında bir yolculuğa çıkmış gibi hissedebilirsiniz.
Phaselis Antik Kenti: Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri
Phaselis Antik Kenti’ni keşfetmek isteyen ziyaretçiler için giriş ücretli. Araçlar için herhangi bir ücret talep edilmiyor. Müzekart sahipleri içinse, bu tarihi güzelliklere ücretsiz erişim imkanı bulunuyor. Ayrıca, kentin plaj alanına giriş ücreti de antik kent giriş ücretine dahil.
Phaselis, yaz dönemi boyunca 08:00 – 19:00 saatleri arasında, kış sezonunda ise 08:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir ve haftanın her günü açık.
Phaselis’e Ulaşım: Antik Kentin Nerede ve Nasıl Gidilir?
Phaselis Antik Kenti’ne ulaşım için, Antalya’dan 58 km, Çıralı ve Olimpos’tan 26 km, Kemer’den ise 16 km mesafede yer alıyor. Antalya merkezden Phaselis’e gitmek isteyenler, 56 km sonrasında yer alan kahverengi Phaselis tabelasından sapmalı. 1 km sonra gişelere ulaşıp, buradan deniz kıyısına kadar gidilerek araç park edilebilir. Yolun tamamı asfalt kaplı.
Park alanında, daha sakin bir deneyim için, sağ taraftaki toprak yolu takip ederek diğer koya ulaşılabilir. Bu yol, duşlar, soyunma kabinleri ve tuvaletlere daha yakın bir konum sağlıyor ve araç için uygun park yerleri sunuyor.
Phaselis Çevresinde Gezilecek Yerler
Phaselis Antik Kenti’ni ziyaret edenler, çevredeki diğer cazibe noktalarını da keşfedebilir. Kuzeyde, Folklorik Yörük Parkı bulunurken, güneyde Çıralı, Olimpos ve Adrasan’ın muhteşem koyları ziyaretçilerini bekliyor.
Ayrıca, yüksekliklerin ve manzaraların keyfini çıkarmak isteyenler için, Tahtalı Dağı’na (Olimpos Dağı) giden bir teleferik seçeneği mevcut. Bu çeşitli seçenekler, Phaselis ziyaretini unutulmaz bir deneyime dönüştürüyor.
Sonuç
Phaselis Antik Kenti, tarihin ve doğanın muhteşem uyumunu gözler önüne seriyor. Ziyaretçilerine hem tarihi bir yolculuk hem de eşsiz bir doğa deneyimi sunan bu kent, Akdeniz’in incisi olarak parlıyor.
Gerek antik kalıntılarıyla gerekse doğal güzellikleriyle unutulmaz bir deneyim vadeden Phaselis, her adımda tarih ve doğanın eşsiz hikayelerini fısıldıyor.
