Çanakkale Deniz Müzesi: Kahramanlık Hikayeleri Arasında Zaman Yolculuğu
Kahramanlık destanlarının anlatıldığı, tarihle iç içe bir yolculuk. Çanakkale Deniz Müzesi, 1915 Deniz ve Kara Savaşları’nın unutulmaz hikayelerini, savaş alanlarından toplanan eşyalar ve döneme ait nadide objelerle ziyaretçilerine sunuyor. Bu müze, savaşın canlı tanıklarından biri olarak, gerek yerli gerekse yabancı turistlerin ilgisini çeken bir merkez haline gelmiştir.
Çanakkale il merkezinde bulunan Çanakkale Deniz Müzesi, 1915 Deniz ve Kara Savaşları’nın bilgilendirme ihtiyacını gidermek için kurulmuş askeri bir müzedir.
Çanakkale Savaşı‘nın 67. yılında, 18 Mart 1982 tarihinde, Çanakkale Boğaz Komutanlığı Müzesi adı altında açılışını gerçekleştiren müze, gönüllülerden oluşturulan bir ekip tarafından savaş alanında yüzey taraması yapılarak bulunan malzemelerin bir araya getirilmesiyle ve özel kişi ile kuruluşlar tarafından bağışlanan eşyalarla zaman içerisinde genişleyerek bugünkü halini almıştır.
2003 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan bir bildirgeye göre müze, gerek modern müzecilik uygulamaları, gerekse ziyaretçi potansiyeli göz önünde bulundurularak 1. sınıf Askeri Müze statüsüne alınmıştır.
Müze içerisinde yer alan Çimenlik Parkı‘nda, büyük çoğunluğu top olmak üzere Çanakkale Savaşı’nda kullanılan birçok silah ile askeri obje sergilenmekte ve korunmakta.
Sergilenen malzemelerden biri 1916 yılında bir mayına çarparak parçalanan Alman denizaltısı. 1993 yılında Akpınar sahilinde yapılan çalışmalar sonucunda çıkarılmış ve sergilenmeye başlanmıştır.
İstanbul’daki Rahmi Koç Müzesi’nde sergilenmekte olan Uluç Ali Reis adlı denizaltısının 14 metre yüksekliğindeki periskopu, Çanakkale Deniz Müzesi’nde sergilenerek ziyaretçilere farklı bir deneyim yaşatıyor. Ziyaretçiler, periskobu kullanarak boğazı 180 derece izleme imkânı bulabiliyor.
Abdülaziz’in, Almanya ziyaretine karşılık ağırlığı yaklaşık 100 ton olan 40 kadar top hediye edilir. Düşmana karşı koymak için siperlere yerleştirilen toplar, demirlerin kalitesizliğinden dolayı birkaç atışta parçalanır ve çevresindeki askerleri şehit eder. Müzede, ağzı bir çiçek gibi açılmış top, böyle bir durumun eseridir.
Nusret Mayın Gemisi
Müzenin bazı bölümleri, modern müzecilik anlayışına uygun olarak interaktif anlatıma geçmiştir. Bunun en iyi örneğini, 1915 Çanakkale Savaşı’nda büyük rol oynayan Nusret Mayın Gemisi‘nin İstanbul Tersane Komutanlığı tarafından yaptırılan birebir maketinde görmek mümkün. Geminin üst salonunda Çanakkale Deniz Savaşı ile ilgili bir sunum yer alıyor.
Sunumu dinlerken, aynı zamanda video görüntüleri izleyebiliyor ve grafik animasyonlarla desteklenen Çanakkale Deniz Harekâtı’nı, Çanakkale Boğazı’nın kuşbakışı maketi önünde yaklaşık 10 dakikalık bir sunumla gözünüzde canlandırabiliyorsunuz.
Görevli askerlerin gruplar halinde içeri aldıkları ve interaktif anlatımı tamamlayan ziyaretçiler, yine görevli askerler rehberliğinde gemiyi gezebiliyorlar.
Geminin içindeki güvertelerin bir kısmında dönemin yaşam mekânları temsili olarak canlandırılırken, sergi salonu olarak kullanılan diğer kısımlarda, savaşlara ait oldukça önemli bilgiler, veriler bulunuyor. 42 metre uzunluğunda ve 7,5 metre genişliğindeki geminin alt güvertesinde Çanakkale Savaşları, kronolojik olarak anlatılmakta.
Nusret Mayın Gemisi, 18 Mark 1915’te, Çanakkale Savaşı’nın kaderini değiştiren gemi oldu. Çanakkale Boğazı’na döşediği mayınlar, Inflexible ve Bolva zırhlılarını batırarak tarihi bir başarıya imza atmış, dünyanın en ünlü mayın gemisi unvanını almıştır. 639 kişilik mürettebata sahip olan Nusret Mayın Gemisi’nin orijinali bugün, Mersin Tarsus’ta bulunuyor.
Nusret Mayın Gemisi’nin hemen yanında bulunan arazi üzerinde 1915 yılında savaşta kullanılan orijinal Türk mayını bulunuyor.
Alanda, Erenköy hattına 26 mayın dökülmesi sırasında Nusrat Mayın Gemisi’ne komutanlık yapan Yüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey ile Mayın Grup Komutanı Binbaşı Mazmi Bey‘e ait büstler de bulunuyor.
Çimenlik Kalesi (Kala-i Sultaniye)
Çanakkale Deniz Müzesi’nin sonunda bulunan Çimenlik Kalesi, 1462 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Boğazın karşı kıyısındaki Kilitbahir Kalesi ile birlikte Çanakkale Boğazı’nın en dar kısmına inşa edilen kalenin amacı, boğaz geçişlerini kontrol altına almaktır.
Kale yapımı için Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden 1000 kadar insan getirten Fatih Sultan Mehmet, stratejik açıdan oldukça önemli bir noktada olan Çimenlik Kalesi’ni 3 ayda yaptırmıştır.
100 x 150 metre ölçülerinde olan Çimenlik Kalesi’nin denize bakan surları 19. yüzyılda III. Selim tarafından yıktırılarak, çevresine dönemin silah teknolojisine uygun tabyalar inşa ettirmiştir.
Çanakkale Boğazı’na giren gemilerin Çimenlik Kalesi’ni bir kale olarak görmelerini engellemek için tabyaların olduğu alanın üzerine toprak taşınıp çim ekildiği için Çimenlik Kalesi ismini almıştır.
Kale, dış surlar ve iç kale olmak üzere iki ayrı bölümden oluşuyor. Dış surların ortalama kalınlığı 6 metre olan kalenin girişindeki kule 15,50 metre yüksekliğe sahip.
Kalenin içinde, biri kulenin hemen yanında olmak üzere, Fatih Sultan Mehmet ve Abdülaziz dönemlerinde inşa edilen ve kendi adlarını alan iki küçük cami bulunuyor. Ancak biz Çanakkale ziyaretimiz sırasında tadilattan dolayı kaleye giremedik.
Sonuç
Çanakkale Deniz Müzesi’ni ziyaret etmek, sadece tarihe tanıklık etmek değil, aynı zamanda o dönemin ruhunu hissetmek, kahramanların hikayeleriyle yüzleşmek anlamına geliyor.
Müze, Çanakkale Savaşı’nın hem deniz hem de kara harekatlarını anlamak için benzersiz bir fırsat sunuyor. Gerek interaktif sergileri gerekse tarihi eserleriyle zenginleşen bu müze, tarih meraklıları için kaçırılmayacak bir deneyim.
Çimenlik Kalesi’nden Nusret Mayın Gemisi’ne kadar her köşesiyle tarihe tanıklık eden bu mekan, Çanakkale’nin tarihini derinlemesine anlamak isteyen herkesi bekliyor.