Efes Antik Kenti ve Harabeleri: Nerede, Nasıl Gidilir ve Giriş Ücreti
Bir zamanlar dünyanın en önemli ticaret merkezlerinden biri olan ve sırlarla dolu Efes Antik Kenti’nin nerede olduğunu merak edenler ve Efes Antik Kenti’ne nasıl gidilir? diye düşünenler için, bu tarihi yapıların arasında bir keşif turuna çıkıyoruz.
Efes harabeleri arasında yürürken, antik dünyanın büyüsüne kapılacaksınız. Ayrıca, Efes giriş ücreti gibi bilgilerle ziyaretinizi daha bilinçli hale getireceğiz. Hazır mısınız bu tarihi mirasa bir adım atmaya?
Efes Antik Kenti Tarihi
Efes Antik Kenti, tarihi dokusuyla zamanın ötesine uzanan bir yolculuğa çıkarıyor bizi. MÖ 6000 yıllarına, Neolitik Çağ’a kadar dayanan geçmişiyle, Anadolu’nun batısında, Selçuk ilçesi sınırlarında gizemini koruyor. Bir zamanlar İzmir ve Ege şehirlerini kapsayan İyonya’nın 12 antik şehrinden biri olarak bilinen bu tarihî kent, Attikalı bir kralın oğlu Androklos’un öncülüğünde kurulmuş.
Ayasuluk’un kent merkezi olduğu dönemlerden itibaren, 8. yüzyıldan başlayarak Panayır Dağı ve civarında başka yerleşim yerleri de filizlenmiş. İşte böylece Efes, tarihin tozlu sayfalarında önemli bir yere sahip olmuş.
Efes, tarih boyunca pek çok hükümdarın ilgisini çekmiş bir kent olmuş. MÖ 560’lı yıllarda Lidya Kralı Kroisos tarafından fethedilmişken, MÖ 334’te Büyük İskender’in egemenliğine girmiş. İskender’in ölümünden sonra Lysimakhos’un krallığı altında, Lysimakhos’un eşi II. Arsinoe’nin ismiyle anılmaya başlanmış.
MÖ 133’te Bergama Kralı III. Attalos’un vefatıyla Roma’nın bir parçası haline gelen Efes, bu dönüşümlerle birlikte Asya Eyaleti’nin başkenti olarak yeni bir çağa adım atmış. VI. Mithridates zamanında, yerel halkın desteklediği bir ayaklanma sonrasında yeniden Roma’nın dikkatini çeken Efes, MÖ 88’de büyük bir katliama sahne olmuş. Son olarak, Mısır Kraliçesi Kleopatra ve Marcus Antonius’un yenilgisiyle Octavianus, Efes’i Asya Eyaleti’nin başkenti yapmış.
MS 2. yüzyılda Efes, Roma İmparatoru Augustus döneminde altın çağını yaşamış. Mermerden yapılmış anıtsal yapılar, şehrin görkemine görkem katmış. Dünya’nın 7 harikasından biri olan Artemis Tapınağı’na ev sahipliği yapan bu kent, aynı zamanda tarihin ticaret merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Efes’in kültürel ve dini öneminin altında yatan en önemli faktörlerden biri, Aziz Paul, Aziz John ve Bakire Meryem’in bu kentte bulunmuş olması. Onların İncil’e katkıları, Efes’i Hıristiyanlık için bir hac merkezi haline getirmiş. Bu tarihi kentin her köşesi, antik zamanlardan bugüne uzanan bir hikayeyi fısıldıyor adeta.
Efes’te Görülmesi Gereken Yerler
Efes, antik dönemlerden kalan ve bugüne kadar ulaşan eşsiz güzellikleriyle ziyaretçilerini adeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Bu yolculukta, her bir köşesi ayrı bir hikaye anlatan Efes’te mutlaka görülmesi gereken yerler var.
Büyük Tiyatro
Efes Antik Kenti’nin en göz alıcı yapılarından biri hiç şüphesiz Büyük Tiyatro. MS 2. yüzyılda tamamlanan bu muhteşem yapı, 25 bin kişilik oturma kapasitesiyle döneminin en büyük izleyici kapasitesine sahip.
Üç katlı sahne binası ve cavea alanı ile büyüleyici bir atmosfere sahip olan tiyatro, Helenistik dönemden kalan devasa boyutlarıyla dikkat çekiyor. Gladyatör dövüşleri, toplantılar ve tiyatro gösterileri gibi birçok etkinliğe ev sahipliği yapmış.
Tiyatro, dağ yamacına kurulu altyapısı ile antik dünyanın en önemli kültürel merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Liman Caddesi
Efes bir zamanlar önemli bir liman kenti idi. Ancak zamanla, Kaystros Irmağı ve Marnas Çayı tarafından taşınan alüvyonlarla dolan koyun yerini büyük bir düzlük almış. Bu değişimle birlikte Efes’te ticaret yavaş yavaş gerilemiş. Liman Caddesi ya da diğer adıyla Arcadiane, tiyatro ve çevresini eski limana bağlayan kritik bir cadde.
Eskiden denizin kenarında yer alan ve izleyicilerin tiyatro oyunlarını izlerken denizi de görebildikleri bu cadde, kentin en uzun ve geniş caddesi olarak biliniyor. Caddedeki sütunlar arasında, kentin ileri gelenlerinin heykelleri sergilenmekteydi.
Meryem Kilisesi
Liman Caddesi’nin kuzeyinde, Efes’in girişinin batısında konumlanan Meryem Kilisesi, Hıristiyanlar için son derece önemli bir yer. Kilisenin kalıntıları, Hıristiyanlık dininin ilk dönemlerine ışık tutan değerli buluntular arasında yer alıyor. Bu kutsal mekan, antik zamanlarda dini ritüeller ve toplantılar için kullanılmış, Hıristiyanlık tarihinin önemli bir parçası olarak kabul ediliyor.
Agora
Efes Antik Kenti’nin nabzını tutan yerlerden biri olan Agora, tarihin tozlu sayfalarına tanıklık ediyor. Mermer Caddesi’nin hemen yanında, antik limana komşu bu kare şeklindeki alan, dönemin ticari hayatının ve sosyal toplanmaların merkeziymiş.
Günümüze sadece sütun kalıntıları olarak ulaşabilen Agora, bir zamanlar çok hareketli ve canlı bir pazar yeriyken, şimdi sessizliğe bürünmüş durumda.
Mermer Caddesi
Mermer Caddesi, Efes Antik Tiyatrosu ile Celsus Kitaplığı’nı birbirine bağlayan ve yürüyüş yapmak için en keyifli caddelerden biri. Kitaplığa doğru ilerlerken, caddenin sağ tarafında, aşk evine gidenleri yönlendiren koruma altına alınmış bir ayak izi kalıbı dikkat çekiyor. Bu ayak izi, adeta tarihin ilk reklam panosu gibi, parası olan ve aşk peşinde olanları o dönemin aşk evine yönlendiriyor.
Efes’in antik tuvaletleri de caddenin görülmeye değer diğer unsurlarından. Kadın ve erkeğin karışık kullanıldığı bu sosyal tuvaletler, antik dönemin sosyal yaşamına dair ilginç detaylar sunuyor.
Celsus Kitaplığı
Efes’te, bilginin ve kültürün kalbi olan Celsus Kitaplığı, MS 135 yılında Asya Konsülü Julius Aguila tarafından, babası Celsus Polemans’ın anısına inşa edilmiş bir yapıdır. Bu görkemli kütüphane, döneminin en önemli bilim adamları ve düşünürleri tarafından kullanılmış,
Herakleitos’tan Artemidoros’a, Calinos’tan Soranos’a kadar birçok önemli ismi ağırlamış. Kütüphane, aynı zamanda bir mezar anıtı olarak da işlev görmüş ve içinde 14 bin el yazması parşömen kitap barındırmış.
Ne yazık ki, bir Goth saldırısı sonucu kütüphanenin orta kısmı tamamen yanmış. Bugün, kütüphanenin ön cephesini süsleyen ve Akıl, Kader, İlim, Erdem’i temsil eden dört kadın heykeli Viyana Müzesi’nde sergileniyor.
Hadrianus Tapınağı
Efes’in kuruluş efsanesini anlatan frizlerle süslenmiş olan İmparator Hadrianus Tapınağı, antik kentin en önemli yapılarından biri. Bu tapınak, özellikle 20 YTL’nin arka yüzünde Celsus Kitaplığı ile birlikte yer almasıyla tanınıyor.
Korinth düzeninde inşa edilen ve zengin süslemeleriyle dikkat çeken tapınak, Efes’in tarihi ve kültürel zenginliğinin önemli bir parçası.
Yamaç Evler
Bülbül Dağı’nın eteklerinde yer alan Yamaç Evler, Efes’in ileri gelenlerinin ve zenginlerinin yaşadığı, lüksü ve konforu bir arada sunan evlerdir. Her biri kendi avlusuna ve alttan ısıtmalı sistemlere sahip olan bu evler, Teras Evler ya da İngilizce adıyla Terrace Houses olarak da biliniyor.
Yamaç Evler, hala devam eden yoğun bir restorasyon sürecinin yanı sıra, duvar resimleri ve zemin mozaikleriyle de dikkat çekiyor. Ancak, bu özel alana giriş için ekstra ücret alınması, Efes ziyaretçileri için karışık duygular yaratıyor.
Kuretler Caddesi
Efes’te Kuretler Caddesi, Celsus Kitaplığı’nın hemen yanında başlayıp, Mermer Caddesi ile birleşen 210 metre uzunluğunda ve 6,80 ile 10 metre genişliğinde bir arter. Bu cadde, dükkanların sıralandığı, sanatçıların ve lokantacıların iş yaptığı bir ticaret ve sanat sokağıymış.
Altından kanalizasyon geçen ve önceleri taşıt trafiğine açık olan Kuretler Caddesi, Herakles Kapısı’nın inşasıyla trafiğe kapatılmış, böylece yaya trafiğine öncelik verilmiş bir sosyal yaşam alanı haline gelmiş.
Domitianus Tapınağı
Domitianus Tapınağı, Efes’te rekonstrüksiyon çalışmaları ışığında, şehrin en büyük yapısı olarak kabul edilir. İmparator Domitianus’a adanmış olan bu tapınak, daha sonra anısının lanetlenmesiyle Flaviuslar ailesine devredilmiş. Hıristiyanlığın zaferiyle birlikte tapınağın taşları sökülmüş ve yapının çoğu yok olmuş. Bugün, tapınağın yalnızca Domitianus heykelinin baş ve kol parçaları günümüze ulaşmış durumda.
Video
Adam Nemeth adındaki bir Macar 3D sanatçısı, Efes Antik Kenti’ni harita, plan ve krokilerle 3D ortama aktarmış ve bizim gibi izleyicilere sunmuş. Yaptığı çalışmalarda Efes’in eski halinin nasıl göründüğünü verilere dayandırarak tasarlamış. Şehrin 2 asır önceki halini görmek gerçekten heyecan verici.
Efes Antik Kenti Giriş Ücreti
Efes Antik Kenti için belirlenen ören yeri giriş ücreti 700 TL olarak belirlenmişken, Efes Yamaç Evleri için ayrı bir ücret talep ediliyor; bu bölge için giriş ücreti 320 TL.
Efes’i ziyaret etmek isteyenler için ekonomik bir seçenek olan Müzekart, antik kenti ücretsiz gezmeyi sağlıyor. Ancak, Yamaç Evler için Müzekart geçerli değil, yani bu özel bölümü ziyaret etmek isteyenlerin ekstra ücret ödemesi gerekiyor.
Ziyaret saatleri yaz döneminde 08:00’den 18:30’a, kış döneminde ise 08:30’dan 18:00’e kadar. Her gün açık olan Efes Antik Kenti’ni gezmek için en az üç saat ayırmak iyi bir plan olacaktır.
Efes Antik Kenti Nerede ve Nasıl Gidilir?
Efes Antik Kenti’ne ulaşım, hem hava yolu hem de kara yolu seçenekleriyle oldukça pratik. İşte detaylar:
Hava Yolu ile Efes Antik Kenti’ne Ulaşım: Efes’e en yakın havalimanı, İzmir Adnan Menderes Havalimanı. Hem iç hem de dış hatlar için sık uçuş seçenekleri sunan bu havalimanı, Efes’e 62 kilometre mesafede yer alıyor.
Havalimanından Efes’e gitmek için birkaç seçeneğiniz var: araç kiralama, özel transfer hizmetleri ya da İZBAN gibi toplu taşıma araçlarını kullanabilirsiniz. İZBAN ile gitmek isterseniz, Adnan Menderes Havalimanı’ndan Tepeköy İstasyonu’na gidip, buradan Selçuk yönünde bir aktarma yapmanız lazım.
Selçuk’a vardığınızda, ilçe merkezinden Efes’e giden minibüslere binerek antik kente ulaşabilirsiniz. Bu yolculuk toplamda yaklaşık 1,5 saat sürecektir.
Kara Yolu ile Efes Antik Kenti’ne Ulaşım: Efes Antik Kenti’ne ulaşmanın bir diğer yolu da kara yolu. İster şehirlerarası otobüslerle ister kendi aracınızla yolculuk yapabilirsiniz. Şehirlerarası otobüs kullanacaksanız, önce İzmir Otogarı’na, ardından Selçuk’a giden otobüslere binmeniz gerekiyor.
Selçuk’tan sonra Efes’e minibüslerle rahatça ulaşabilirsiniz. Eğer İzmir yerine Kuşadası daha yakın bir noktadaysa, Kuşadası üzerinden Efes’e minibüslerle ulaşım sağlayabilirsiniz.
Şahsi aracınızla gelmeyi düşünüyorsanız, İzmir-Aydın otoyolunu kullanarak Selçuk-Kuşadası yoluna girip Efes Antik Kenti tabelalarını takip edebilirsiniz. Bu yolculuk sizi doğrudan antik kentin kalbine götürecektir.
Efes Çevresinde Gezilecek Yerler
Efes Antik Kenti, zengin tarihi ve muhteşem kalıntılarıyla dünya çapında ünlü bir turistik destinasyon. Ancak Efes’in çevresi de keşfedilmeyi bekleyen birçok güzelliğe ev sahipliği yapıyor. İşte Efes çevresinde mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerler:
- Meryem Ana Evi: Hristiyanlık dünyası için büyük önem taşıyan bu kutsal mekan, İsa’nın annesi Meryem’in son yıllarını geçirdiği ve vefat ettiği yer olarak kabul ediliyor. Efes’e sadece birkaç kilometre uzaklıkta, Bülbül Dağı üzerinde yer alıyor. Huzur dolu atmosferiyle ziyaretçilerini büyülüyor.
- Artemis Tapınağı: Antik dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Artemis Tapınağı, Efes Antik Kenti’nin hemen yakınında yer alıyor. Ne yazık ki günümüze tapınağın sadece birkaç sütunu ve temel kalıntıları ulaşmış olsa da, bir zamanlar bu alanın muazzam bir yapıya ev sahipliği yaptığını hayal etmek ziyaretçileri etkiliyor.
- Şirince Köyü: Ege’nin sakin bir yamaç köyü olan Şirince, özellikle şarapları ve otantik taş evleriyle ünlü. Efes’e yaklaşık 8 kilometre uzaklıkta bulunan bu köy, zeytinyağlı yemekleri, el yapımı ürünleri ve doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor.
- Selçuk Kalesi: Efes’in bulunduğu Selçuk ilçesinde yer alan bu tarihi kale, Bizans döneminden kalma. Kale, panoramik manzarası ve tarihi dokusuyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor.
- St. Jean Bazilikası: Hristiyanlık tarihi için büyük öneme sahip olan bu bazilika, İncil yazarlarından Aziz Yuhanna’nın mezarının üzerine inşa edilmiş. Efes’e kısa bir mesafede bulunan bu yapı, etkileyici mimarisiyle dikkat çekiyor.
- İsa Bey Camii: 1. yüzyılda inşa edilen bu tarihi cami, Selçuk’ta ziyaret edilmesi gereken önemli dini yapıtlardan biridir. Anadolu Selçuklu mimarisinin güzel bir örneği olan cami, zengin süslemeleri ve tarihi atmosferiyle göze çarpıyor.
- Kuşadası: Efes’e yaklaşık 20 kilometre mesafede bulunan bu popüler tatil beldesi, güzel plajları, canlı gece hayatı ve alışveriş olanaklarıyla biliniyor. Ayrıca Kuşadası, Ege Denizi’ne açılan kapı olarak da adlandırılıyor.
- Pamucak Plajı: Efes Antik Kenti’ne çok yakın bir konumda bulunan Pamucak, bölgenin en uzun kumsallarından birine sahip. Ziyaretçiler, burada denizin ve güneşin tadını çıkarabilir, su sporları yapabilirler.
Sonuç
Efes Antik Kenti, tarihin derinliklerinden gelen sırları, muhteşem mimarisi ve kültürel zenginliği ile ziyaretçilerini her daim büyülemeyi başarıyor. Giriş ücreti, nasıl gidileceği ve ziyaret saatleri gibi bilgilerle donanmış olarak, Efes’in tarih öncesi çağlardan bu yana nasıl bir bilgi ve kültür hazinesi olduğunu keşfetmek, adeta zamanın ötesine bir yolculuk yapmak demek. Efes harabeleri arasında geçireceğiniz her an, unutulmaz anılar biriktireceğiniz bir serüvenin kapılarını aralayacak.