Meryem Ana Evi Kilisesi? Nerede ve Nasıl Gidilir? Hikayesi Nedir?
Mistik bir hikayenin, antik çağların ve maneviyatın kesiştiği bir noktada, Meryem Ana Evi ve Kilisesi sizi bekliyor. İzmir’in tarihi Selçuk ilçesinde saklı bu kutsal mekan, ziyaretçilerini zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. Giriş ücreti, hikayesi ve konumuyla bu özel yer, neden her yıl binlerce ziyaretçiyi kendine çekiyor? Bu blog yazımızda, Meryem Ana Evi’nin sırlarını keşfedecek ve bu eşsiz mekanın nasıl bir deneyim sunacağını öğreneceksiniz.
Meryem Ana Evi, dünyadaki önemli hac merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu kutsal yer, insanların dini görevlerini yerine getirebilecekleri, maneviyatın yüksek olduğu bir mekan olarak öne çıkıyor. Yol boyunca, kiliseye doğru ilerlerken, çeşitli hediyelik eşya dükkanlarını geçecek ve geniş bir bahçenin ortasında yer alan anahtar şeklindeki vaftiz havuzunu göreceksiniz. Hıristiyan inancına göre, bu havuzda vaftiz olanlar, cennetin kapılarını aralamış oluyorlar.
Vaftiz havuzunun hemen yanında ise, ziyaretçilerin Lazarist rahipler tarafından dikilen zeytin ağaçları arasında görebilecekleri bronzdan yapılmış küçük bir Meryem Ana heykeli bulunmaktadır. Bu heykel, 1867 yılında İzmirli bir dini cemaat tarafından hediye edilmiştir.
Meryem Ana Evi Hikayesi
Meryem Ana Efes’e Nasıl Geldi?
Bir zamanlar, İsa’nın çarmıha gerilmesinden hemen önce, sevgili annesi Meryem’i en yakın dostu ve havarisi olan St. Jean’a emanet ettiğini biliyor muydunuz? Evet, tam olarak böyle oldu. St. Jean, Meryem’in güvenliği için, Roma’nın gölgesinden kaçıp, o dönemde barış ve huzurun simgesi olan Efes’e sığınmaya karar verdi.
Bu karar, aynı zamanda, St. Jean’ın Hıristiyanlık dinini yayma misyonunu da kolaylaştırıyordu. Efes’te, Bülbül Dağı’nın sık ormanlarına saklanmış bir kulübede, Meryem’i gizleyerek, ona bir sığınak sağladı.
Hikayeye göre, Meryem Ana, hayatının son günlerini bu saklı kulübede, yani bugün kutsal kabul edilen Meryem Ana Evi’nde geçirdi. Vatikan bile bu yeri kutsal sayıyor. İnanışa göre, Meryem burada tam 101 yıl yaşadı ve son nefesini burada verdi. Ancak, ne yazık ki, mezarının yeri hala bir sır olarak kalmaya devam ediyor.
Meryem Ana Evi Hikayesi
Bu hikayenin bir diğer ilginç yanı ise Almanya’dan çıkan bir kadının, Anna Katharina Emmerick’in, Meryem ve İsa’nın hayatlarıyla ilgili özel görümler görmesi. Bu görümler, ona, geçmişte yaşanan olayları ve yerleri detaylı bir şekilde ifade etme yetisi vermiş.
Alman şair Clemens Brentano, Anna’nın bu sıra dışı hikayesine derinden ilgi duydu ve onun yanına taşınarak, her söylediğini kaydetmeye başladı. Anna’nın ölümünden sonra, Brentano, bu görümlere dayanarak ‘Meryem’in Hayatı’ isimli bir kitap yayımladı. Kitap, Meryem Ana’nın Efes’teki yaşamına dair benzersiz bilgiler sunuyor.
Kitapta anlatılanlara göre, İsa’nın göğe yükselişinden sonra, Meryem önce üç yıl Sion’da (Kudüs), sonra üç yıl Beytanya’da ve son olarak dokuz yıl Efes’in yakınlarında, bir dağın tepesinde, dostlarının yanında yaşamış. Bu ev, Efes’ten yaklaşık 3,5 mil uzakta, ulaşımı zor, fakat doğal güzellikleriyle büyüleyici bir konumdaydı.
Dar patikalar ve yabani bitkilerle kaplı tepeler, ziyaretçileri Meryem Ana’nın huzurlu sığınağına doğru yönlendiriyordu. Burası, hem ıssız hem de doğal güzellikleriyle bezeli, şirin ve bereketli tepelerle çevrili bir cennetti.
Meryem Ana Evi’nin Keşfi
Bir grup maceraperest tarih meraklısı, ellerinde sadece kitaplardan edindikleri bilgiler ve bir pusula ile, Meryem Ana’nın Efes’teki evini bulma umuduyla yola çıktı. O dönemler, yollar henüz asfaltla kaplı değil, dağa çıkmak ise büyük bir çaba gerektiriyordu. Ama onlar, bu kutsal mekânı görmek için yanıp tutuşuyorlardı.
Dağın zorlu yollarında ilerlerken, sıcak havanın etkisiyle susuz kaldıklarında, karşılaştıkları yerel kadınlardan yardım istediler. Kadınlar, onları su bulabilecekleri bir ormana, yaklaşık on dakikalık bir mesafeye yönlendirdi. Su kaynağının hemen yanında ise, aradıkları kutsal mekanın kalıntılarını buldular.
Kitaplardan okudukları tasvirlerle çevre manzarasını karşılaştırarak, Efes’in bir yanda, denizin diğer yanda göründüğü bu özel yeri keşfettiler. Sonraki günlerde yapılan daha detaylı araştırmalar, bu yerin gerçekten de Meryem Ana’nın yaşadığı ev olduğunu doğruladı.
Meryem Ana Evi’ne girmek için başınıza bir eşarp takmanız gerekiyor, bu hem bir saygı göstergesi hem de geleneksel bir uygulama. İçeride, Hıristiyanlar için kutsal kabul edilen Meryem Ana’nın heykeli önünde, ziyaretçilerin duygu dolu anlar yaşadığına tanık olabilirsiniz. Ziyaretçiler, bağış karşılığında veya bağış yapmadan, en fazla iki mum alabiliyor ve bu mumları, evden çıkınca yakmak üzere özel olarak ayrılmış bir alana yerleştirebiliyorlar.
Evden çıkarken, sol tarafınızda, Kuran-ı Kerim’de Meryem Ana’ya övgülerin yer aldığı ayetler hem Türkçe hem de Fransızca olarak okunabiliyor. Bu, 1985 yılında İzmir valisinin isteği üzerine, Müslümanların da Meryem Ana’ya duyduğu saygıyı ve sevgiyi vurgulamak için yapılmış bir ekleme.
Evden ayrılıp mumlarınızı yerleştirdikten sonra, Meryem Ana’ya Övgü Duası ile karşılaşıyorsunuz. Bu dua, ziyaretçilere manevi bir huzur sunuyor. Aziz Fransuva’nın bu duaları, ziyaretçilere kutsal bir atmosferin içinde kendilerini daha yakın hissetmeleri için bir fırsat sunuyor.
Meryem Ana Evi’nin hemen dışında, ziyaretçilerin içilebilir olduğuna inandıkları ve şifalı olduğu düşünülen üç çeşmeden akan su bulunuyor. İnsanlar, bu sudan alıp, daha sonra kullanmak üzere yanlarında getirdikleri şişelere dolduruyorlar. Kilisenin duvarlarında, burayı ziyaret edenlerin dileklerini yazdıkları kağıt parçaları ve peçeteler göze çarpıyor. Bu, burada gerçekleştirilen bir dilek ritüeli, insanların umutlarını, dualarını ve dileklerini paylaştıkları bir gelenek haline gelmiş.
Meryem Ana Giriş Ücreti
Meryem Ana Kilisesi’ni ziyaret etmek isteyenler, bilmelidirler ki bu özel ve manevi yere giriş için bir ücret ödemeleri gerekmektedir. Bu ücret, Selçuk Belediyesi’ne aktarılıyor ve Kilise’nin bakımı, girişte alınan hediyelik eşyalar ve bağışlarla destekleniyor. Araç için ödenen otopark ücretine ek olarak, ziyaretçi başına bir giriş ücreti de alınıyor. Bu bilgi, kiliseye girer girmez karşılaşacağınız bir tabelada açıkça belirtiliyor.
2024 yılı için Meryem Ana Evi giriş ücreti yetişkinler için 20 TL. Eğer öğrenciyseniz 10 TL ile giriş yapabilirsiniz. Bölgeye girerken kullanılan otopark ücreti ise 70 TL. Yabancıysanız 250 TL ödeyerek giriş yapabiliyorsunuz.
Meryem Ana Kilisesi Nerede ve Nasıl Gidilir?
Bu kutsal mekan, İzmir’in Selçuk ilçesinde, Bülbül Dağı üzerinde konumlanmıştır. Efes Antik Kenti’nden sadece 9 kilometre (15 dakikalık bir sürüş mesafesi) uzaklıkta yer alıyor. Kuşadası’ndan gelen ziyaretçiler için de, Meryem Ana Evi, bölgedeki popüler ziyaret noktalarından biri olarak öne çıkıyor. İzmir Havalimanı’ndan bu özel yere ulaşmak isterseniz, sizin için 70 kilometrelik bir yolculuk gerekecek.
Sonuç
İzmir, Selçuk’ta bulunan bu kutsal mekanın hikayesini, giriş ücretini ve nerede olduğunu öğrenmek daha bilinçli bir ziyaret gerçekleştirmenizi sağlayacak. Bu yazıda paylaştığımız bilgiler, sizleri Meryem Ana’nın huzur dolu evine doğru bir yolculuğa çıkarmaya hazır. Unutmayın, her köşesi tarih ve maneviyatla dolu bu özel mekân mutlaka ziyaret edilmeli.