Perili Köşk: Yusuf Ziya Paşa Köşkü’nden Borusan’a Sanat Yolculuğu
Efsaneler ve gerçeklerin iç içe geçtiği, mistik bir atmosferin hakim olduğu bir yer düşünün. İstanbul’un kalbinde, boğazın serin sularına nazır duran bir yapı; adı hem merak uyandıran hem de biraz ürkütücü: Perili Köşk. Bu köşk, aslında Yusuf Ziya Paşa Köşkü olarak bilinir ve şimdilerde Borusan’ın sanatla dolu dünyasına ev sahipliği yapıyor. Peki, bu tarihi yapının sırları neler?
Perili Köşk Tarihi
İstanbul’un boğaz kıyısında, kızıl kiremitleriyle adeta bir şato görünümünde yükselen ve halk arasında “Perili Köşk” olarak nam salmış olan bu yapı, aslında Yusuf Ziya Paşa Köşkü olarak biliniyor.
Yusuf Ziya Paşa, 1910’da, o dönemin Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa’nın Başyaveri, büyük bir aşk hikayesinin kahramanı olarak karşımıza çıkıyor. Paşa, sevdiği kadını etkilemek için bu ihtişamlı köşkü yaptırmaya karar veriyor. Ancak, bu aşk hikayesi, köşkün perili olmasına ve Yusuf Ziya Paşa’ya uğursuzluk getireceğine dair söylentilere de yol açıyor.
Yapımına 1910’da başlanan bu görkemli yapı, Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’na girmesiyle birlikte inşaatı durdurulan, yarım kalmış bir hayalin ürünü.
İnşaat çalışmaları sırasında yaşanan ekonomik sıkıntılar ve ustaların savaşa katılması nedeniyle köşk, tamamlanamadan terk ediliyor. Yusuf Ziya Paşa’nın savaş sırasında yaşadığı mal kayıpları ve ardından Mısır’a dönüşü, köşkün terk edilmiş ve halk arasında “Perili Köşk” olarak adlandırılmasına neden oluyor.
Uzun yıllar boyunca metruk kalan ve çeşitli efsanelere konu olan bu köşk, 1993’te Basri Erdoğan tarafından satın alınıyor ve 1995 ile 2000 yılları arasında mimar Hakan Kıran’ın öncülüğünde yeniden hayat buluyor.
Köşkün dış tasarımı aslına sadık kalınarak restore edilirken, iç kısımları günümüz ihtiyaçlarına uygun bir şekilde düzenleniyor. Bugün Borusan Holding’in yönetim binası ve hafta sonları Borusan Contemporary’nin sanat galerisi olarak hizmet veren bu tarihi yapı, aynı zamanda İstanbul’un kültürel hayatına da katkıda bulunuyor.
Borusan Contemporary’nin Ziyaret Bilgileri
Hafta içi Borusan Holding’in yoğun çalışma temposuna ev sahipliği yapan Perili Köşk, hafta sonları sanatseverleri ağırlayan bir galeriye dönüşüyor. Cumartesi ve Pazar günleri, sabah 10:00’dan akşam 19:00’a kadar açık olan Borusan Contemporary, modern sanatın en güzel örneklerini sergiliyor.
Ziyaret için son giriş saati ise 18:00. Bu eşsiz mekanda sanatla iç içe bir gün geçirmek için, İstanbul’un bu tarihi ve kültürel mirasını keşfetmeye davetlisiniz. Müzekart‘ın geçerli olmadığını hatırlatalım.
Perili Köşk Nerede ve Nasıl Gidilir?
Perili Köşk, İstanbul’un Sarıyer ilçesinde, tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü Rumelihisar semtinde bulunuyor. Rumelihisarı’nın hemen yanı başında, Boğaz’ın muhteşem manzarasına karşı konumlanmış bu eşsiz yapı, toplu taşımayla ya da deniz yoluyla kolayca ulaşılabilir bir noktada yer alıyor.
Özel Araçla Ulaşım: Özel aracınızla Perili Köşk’e gitmeyi düşünüyorsanız, bir kez daha düşünmenizde fayda var. Boğaz hattı, özellikle hafta sonları yoğun trafik akışına sahne oluyor. Ayrıca, köşkün kendi otoparkının olmaması ve çevrede park yeri bulmanın zorluğu, bu yolculuğu biraz meşakkatli hale getirebilir. Eğer bu engelleri göze alıyorsanız, Bebek veya Hisarüstü gibi yakın bölgelerde aracınızı park edip biraz yürüyerek köşke ulaşabilirsiniz.
Toplu Taşıma ile Ulaşım: Toplu taşıma kullanarak Perili Köşk’e ulaşmak, hem pratik hem de rahat bir seçenektir.
- İstanbul’un Avrupa Yakası’ndan gelenler için Taksim, Kabataş ya da Beşiktaş yönünden İstinye’ye doğru giden otobüslerle Rumeli Hisarı durağında inerek kolayca köşke varabilirsiniz.
- Deniz yolunu tercih edenler için, Boğaz hattı vapurları Rumeli Hisarı iskelesine uğruyor; Anadolu Yakası’ndan gelenler için ise Küçüksu’dan Aşiyan’a düzenlenen motor seferleri bir alternatif olabilir. Kadıköy veya Üsküdar’dan Beşiktaş’a geçip oradan otobüse binmek de mümkün.
- Etiler yönünden gelenler içinse, Aşiyan füniküler hattı sahil yoluna kolay bir geçiş sağlıyor. Bu yeni açılan hat, Boğaziçi Üniversitesi metro hattı ile entegre olarak çalışıyor ve raylı sistem ile bu bölgeye ulaşımı oldukça kolaylaştırıyor.
Sonuç
Perili Köşk, İstanbul’un sadece mimari bir başyapıtı değil, aynı zamanda zengin tarihi ve kültürel mirasıyla da dikkat çekiyor. Yusuf Ziya Paşa Köşkü olarak başladığı yolculuğu, Borusan’ın sanat dolu dünyasına ev sahipliği yaparak devam ettiren bu eşsiz yapı, hem tarihe tanıklık ediyor hem de günümüzde sanatı ve estetiği kucaklıyor.