Silifke Müzesi: Deniz İneği Fosili ile 20 Milyon Yıl Öncesi
Mersin’deki Silifke Müzesi, geçmişin tozlu sayfalarından çıkarılmış eşsiz eserleriyle ziyaretçilerini adeta zaman yolculuğuna çıkarıyor. Deniz inekleri fosilinden antik sikkelerin parıltısına, gizemli heykellerden geleneksel etnografik eserlere kadar her köşesi sizi şaşırtacak. Peki, 20 milyon yıl önce deniz altında olan bir ilçede, bugün ne tür hazineler saklanıyor?
Silifke Müzesi, Türkiye’nin kültürel mirasını koruma konusunda önemli bir rol oynuyor. Bu müze, Silifke ve çevresindeki kazılardan çıkan tarihi eserleri sergiliyor. İlk kez 1958’de, bir okul binasında küçük bir koleksiyon olarak başlayan müze, 1976 yılında bugünkü modern binasına taşındı.
Müzede Neolitik dönemden Osmanlı dönemine kadar uzanan geniş bir zaman dilimine ait eserler bulunuyor. Müze, arkeolojik çalışmalar sonucu elde edilen değerli eserleri, tarih severlerin beğenisine sunuyor.
Özellikle, Cennet ve Cehennem Mağaraları, Seleukeia, Korykos gibi tarihi öneme sahip bölgelerdeki kazılar, müzenin koleksiyonunu zenginleştiriyor. Uzuncaburç, Tisan’daki Aphrodisias, Azize Thekla Kutsal Alanı gibi alanlardan gelen eserler de burada sergileniyor.
Müzede, Arkaik dönemden Roma dönemine ait taş eserler, heykeller ve amforalar göze çarpan parçalar arasında. Sikke ve Takılar Salonu’nda sergilenen altın, gümüş süs eşyaları ve çeşitli dönemlere ait sikkeler, ziyaretçilere tarihin derinliklerine bir yolculuk sunuyor.
İskender sikkeleri, Mısır, Trakya, Makedonya, Bergama krallıklarına ait sikkeler ile Roma ve Osmanlı dönemlerine ait sikkeler bu salonda özellikle dikkat çekiyor.
Silifke Müzesi’nde sergilenen en ilgi çekici eserlerden biri, şüphesiz Mut ilçesinde bulunan bir deniz ineği fosilidir. Deniz inekleri genellikle kıyı sularında yaşarlar, ancak bu fosilin günümüzden 20 milyon yıl önceki dönemde, bugünkü Mersin’in Mut ilçesi sınırları içinde, 300 metre rakımda ve sahilden 120 km içeride keşfedilmiş olması, o dönemde bu bölgenin sular altında olduğunu gösteriyor. Bu fosili, müzeye adım attığınız ilk odada görebilirsiniz.
Müzenin Arkeolojik Eserler Salonu ise Kilistepe Höyüğü’nden gelen zengin bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Bu odada, damga mühürlerinden Miken kaplarına, çeşitli çanak çömleklere kadar birçok eser sergilenmekte.
Kelenderis kazılarında bulunan figürlü kaplar, pişmiş toprak heykeller, ağırlıklar, kandiller ve şamdanlar da burada yer alıyor ve ziyaretçilere geçmişin günlük yaşamına dair ipuçları sunuyor.
Etnografik Eserler Salonu’nda ise yöre halkının geleneksel yaşam tarzını yansıtan eserler bulunuyor. Bu salonda, giysiler, para keseleri, kemerler, bilezikler, yüzükler gibi takılar, kilimler, heybeler ve çeşitli silahlar gibi kullanım eşyaları sergileniyor. Bu eserler, bölgenin kültürel ve sosyal tarihine ışık tutuyor.
Müzenin dış mekanında ise antik ve geç antik döneme ait sütun başlıkları, friz parçaları, steller, mezar taşları ve yazıtlar gibi dikkat çekici eserler sergilenmekte. Bu eserler, ziyaretçilere antik çağın mimari ve sanatsal zenginliğini gösterme fırsatı sunuyor. Müze, ziyaretçilerine tarih öncesi dönemlerden itibaren Anadolu’nun zengin tarihini keşfetme imkanı sağlıyor.
Silifke Müzesi Çevresinde Gezilecek Yerler
Silifke Müzesi ziyaretinizin ardından çevrede keşfedebileceğiniz birçok ilgi çekici yer bulunmaktadır. Bu güzel bölgede hem doğal hem de tarihi güzellikleri keşfetmek için yapabileceğiniz gezileri aşağıda listeledim:
- Cennet Cehennem Mağarası: Silifke Müzesi’nden sadece kısa bir sürüş mesafesinde yer alan bu iki doğal mağara, efsanelere konu olmuş ve ziyaretçilerine muazzam manzaralar sunuyor. Cehennem Mağarası derin ve etkileyici bir çukurken, Cennet Mağarası ise içinde bir kilise barındıran geniş bir mağaradır.
- Seleukeia (Seleucia) Antik Kenti: Müzeye oldukça yakın bir konumda bulunan bu antik kent, Helenistik döneme dayanan zengin bir tarihe sahiptir. Kentin kalıntıları arasında sütunlu yollar, agora ve tiyatro bulunuyor.
- Korykos (Kızkalesi): Silifke’ye bağlı olan bu bölgede, deniz kenarında yer alan Korykos Antik Kenti ve karşısındaki küçük adada bulunan tarihi Kızkalesi görülmeye değer. Bu kale, bölgenin en ikonik yapılarından biri ve muhteşem fotoğraf fırsatları sunuyor.
- Uzuncaburç (Olba Diokaisareia): Antik dönemde bir kült merkezi olarak bilinen Uzuncaburç, Silifke’den araba ile ulaşabileceğiniz bir mesafede yer alıyor. Burada Zeus Tapınağı, tiyatro ve diğer kalıntılar arasında keyifli bir tarih yolculuğuna çıkabilirsiniz.
- Narlıkuyu: Narlıkuyu, kristal berraklığında sularıyla ünlü bir koy ve aynı zamanda tarihi bir mozaik olan Üç Güzeller Mozaği’ni barındıran küçük bir balıkçı köyüdür. Burası, hem taze deniz ürünleri yemek için ideal bir yer hem de tarihle iç içe bir gün geçirmek için harika bir nokta.
- Tisan Yarımadası (Aphrodisias Antik Kenti): Tisan, güzel plajları ve Aphrodisias Antik Kenti ile biliniyor. Antik kentin kalıntıları arasında dolaşırken, muhteşem deniz manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.
Sonuç
Silifke Müzesi, sadece sergilediği eserlerle değil, aynı zamanda bu eserlerin hikayeleriyle de ziyaretçilerine ilham veriyor. Burada, tarih öncesinden günümüze uzanan geniş bir zaman dilimine tanıklık edebilir, Anadolu’nun zengin kültürel mirasını keşfederken kendinizi bir başka çağda hissedebilirsiniz.