Pınara Antik Kenti: Likya Medeniyetinin İzinde Bir Macera
Öedeniyetin tozlu sayfalarında kaybolmak ya da tarih öncesi bir kentin sırlarını keşfetmek için Pınara Antik Kenti oldukça ideal. Likya’nın merkezinde yükselen bu kent, eski dünyanın sessiz tanıklarından biri. Tarihseverler ve macera arayanlar; Pınara’nın sarp kayalıklarına oyulmuş mezarları, antik tiyatrosu ve derin tarihî geçmişi mutlaka ziyaret edin.
Pınara Antik Kenti Tarihi
Antik Likya’nın önemli kentlerinden biri olan Xanthos’un nüfusu artınca, yaşlılardan oluşan bir grup Kragos Dağı’nın (Babadağ) zirvelerinden birine gözlerini dikti. Bu grup, bu yüksek noktada, Pınara veya Pinale adında yeni bir kent kurdu; adını Likya dilinde “yuvarlak” anlamına gelen bir kelimeden alıyor.
Pınara, Likya birliği kentleri arasında, Xanthos, Patara, Olympos, Myra ve Tlos gibi diğer büyük kentlerle birlikte altı önemli kentten biri haline geldi ve üç oy hakkı ile Likya uygarlığında söz sahibi oldu. Bu, Pınara’nın tarihi ve kültürel önemini pekiştiriyor.
Pınara Antik Kenti’ni ziyaret etmek, tarihin derinliklerine bir yolculuk anlamına geliyor. Kentteki kaya mezarları, özellikle etkileyici; sarp kayalıklara oyulmuş bu mezarlar, Pınara’nın gizemini koruyor. Ayrıca, 3200 kişilik oturma kapasitesine sahip antik tiyatro, Babadağ’ın muhteşem manzarasıyla ziyaretçileri büyülüyor.
Ne yazık ki, kentin girişinde bir gişe olmasına rağmen, ücretli mi ücretsiz mi olduğunu anlamak zor; gişede kimse yokken biz park alanına aracımızı bıraktık ve kenti keşfetmeye koyulduk.
Antik kent, MS 8. yüzyıla kadar canlılığını korumuş, ancak sonrasında terk edilmiş. Pınara’nın tarihini daha da ilginç kılan, İngiliz Arkeolog Charles Fellows tarafından keşfedilmesidir.
Fellows, keşfettiği antik kentlerde bulduğu eserleri İngiltere’ye taşımış ve bu eserler bugün British Museum’da sergilenmekte. Likya’nın zengin tarihini yansıtan bu eserler, antik kentin kültürel mirasını uluslararası alanda tanıtma fırsatı sunuyor.
Pınara Antik Kenti Nerede ve Nasıl Gidilir?
Fethiye Kaş arasında yer alan D400 karayolunda ilerlerken Fethiye’den sonra 40.km’de Minare Köyü tarafına dönmeniz gerekiyor. Minare Köyü‘nü geçtikten 2,5km sonra Pınara Antik Kenti’ne varırsınız.
Pınara Antik Kenti Çevresinde Gezilecek Yerler
Pınara Antik Kenti, ziyaretçilerine tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle benzersiz bir deneyim sunan Likya bölgesinde yer alıyor. Bu antik kent etrafında, tarih ve doğa tutkunlarının ilgisini çekebilecek birçok ilgi çekici yer bulunuyor. İşte Pınara Antik Kenti çevresinde gezilecek yerlerin bir listesi:
- Xanthos Antik Kenti: Likya’nın başkenti olarak bilinen Xanthos, Pınara’ya oldukça yakın bir konumda yer alıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan bu antik kent, zengin tarihi ve etkileyici kalıntılarıyla biliniyor. Xanthos, özellikle Harpy Anıtı ve tiyatro gibi yapılarıyla ünlü.
- Patara Antik Kenti: Likya’nın önemli liman kentlerinden biri olan Patara, aynı zamanda Saint Nicholas’ın doğum yeri olarak da bilinir. Patara’da geniş bir plaj, antik tiyatro ve parlamento binası gibi dikkat çekici arkeolojik yapılar bulunmakta.
- Saklıkent Kanyonu: Pınara Antik Kenti’ne yaklaşık bir saatlik mesafede bulunan Saklıkent, 18 km uzunluğunda bir kanyon ve harika bir doğa parkı. Saklıkent, sıcak yaz günlerinde serinlemek ve maceralı doğa yürüyüşleri yapmak için ideal bir yer.
- Tlos Antik Kenti: Likya’nın en eski ve en büyük kentlerinden biri olan Tlos, yamaç üzerindeki kaya mezarları, antik tiyatro ve Roma hamamı kalıntıları ile ziyaretçilere açık. Ayrıca, kent mitolojide uçan at Pegasus ve kahraman Bellerophon ile bağlantılı.
- Kaputaş Plajı: Turkuaz rengi suyu ve altın sarısı kumu ile ünlü Kaputaş Plajı, Pınara Antik Kenti’ne bir saatlik mesafede yer alıyor. Bu plaj, doğal güzelliği ve sakin atmosferi ile özellikle yaz aylarında çok popüler.
- Letoon Antik Kenti: Xanthos’un dini merkezi olan Letoon, antik dönemde önemli bir kült merkezi. Artemis, Leto ve Apollon’a adanmış tapınakların kalıntıları, ziyaretçilere açık olan başlıca yapılar arasındadır.
- Kaş: Eşsiz manzaraları, canlı sokakları ve renkli çarşısı ile Kaş, bölgedeki en popüler tatil kasabalarından biridir. Kaş, dalış, yelkenli gezintileri ve tarihi alanları ile ünlüdür ve Pınara Antik Kenti’ne yaklaşık bir saat uzaklıkta.
Sonuç
Pınara Antik Kenti’nin tarihi derinlikleri ve arkeolojik zenginlikleri, onu sadece bir turistik destinasyon olmaktan çıkarıp, zamana meydan okuyan bir kültür hazinesine dönüştürüyor. Burası, antik dünyanın gizemini ve eski medeniyetlerin yaşam biçimini anlamak isteyen herkes için vazgeçilmez bir durak.