Uçhisar Kalesi: Kapadokya’nın Gökyüzüne Dokunan Tarihi
Kapadokya’nın benzersiz manzaraları arasında yükselen Uçhisar Kalesi, sadece bir doğal yapı olmanın ötesinde, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir savunma ve gözetleme noktasıdır. Nevşehir’in merkezine sadece 8 km uzaklıkta bulunan bu kale, Kapadokya coğrafyasının en yüksek noktası olarak, etrafındaki vadileri ve turistik yerleri kuşbakışı gözlemleme imkanı sunuyor.
Uçhisar Kalesi Tarihi
Kale, stratejik konumu sayesinde Hititler döneminden başlayarak savunma kalesi olarak kullanılmış. 100 metreyi aşan yüksekliği ile adeta dünyanın ilk doğal gökdeleni gibi, çevresindeki Ortahisar Kalesi, Güvercinlik Vadisi, Göreme Açık Hava Müzesi ve Avanos’u da içine alan geniş bir perspektif sunar. Hasan Dağı ve Erciyes Dağı‘nın bir arada görülebildiği tek yer olan Uçhisar Kalesi, gökyüzüyle birleşen manzaralarıyla harika bir yerdir.
Etrafını saran diğer peribacaları arasında yalnızca biri gibi görünse de, Uçhisar Kalesi’nin yüksekliği onu öne çıkarır. Kaleye farklı açılardan baktığınızda, iki peribacasının birleşiminden oluştuğunu keşfetmek mümkün. Bu iki peribacanın büyüğüne halk arasında Ağanın Kalesi, diğerine ise Çavuşun Kalesi denir.
Uçhisar Kalesi Mimari Özellikleri
Uçhisar Kalesi, Kapadokya’nın sadece en yüksek noktası değil, aynı zamanda ziyaretçilere tarih öncesi bir dünya sunan bir yerdir. Kale içerisindeki odalar, kolay kazılabilen taş yapısı sayesinde oyularak oluşturulmuş. İçeride ahır, sığınak, depo, kiler ve şarap üretim alanları gibi çok sayıda fonksiyonel oda bulunuyor. Ayrıca yaklaşık 500 farklı yaşam alanı da keşfedilmeyi bekliyor.
Her bir oda, koridorlar, merdivenler ve tünellerle birbirine bağlanmış, böylece içerideki iletişim sürekli sağlanmış. Kalenin iç odaları, modern ışıklandırma sistemleri ile donatılmış, bu da ziyaretçilere kolay bir gezi imkanı sunuyor.
Kaleye çıkan yol boyunca her kat, Kapadokya’nın farklı bir yüzünü gösteriyor. Özellikle gün batımı zamanlarında kaleye yapılan ziyaretler, güneşin batışını bu eşsiz noktadan izlemek isteyen birçok gezginle birlikte unutulmaz anlar yaşatıyor.
Kalenin çevresindeki evler arasında dolaşırken, yerel halkın yaşam tarzını yakından görmek mümkün. Genellikle iki katlı bu taş evler, bölgenin mimari özelliklerini ve kültürel dokusunu yansıtıyor. Burada dolaşmak, Kapadokya’nın ruhunu daha yakından hissetmenizi sağlayacak. Bu nedenle, Uçhisar Kalesi sadece manzarasıyla değil, aynı zamanda zengin tarihi ve kültürel yapısıyla da kesinlikle keşfedilmesi gereken bir yer.
Uçhisar Kalesi Ziyaretinde Bilmeniz Gerekenler
Uçhisar Kalesi’ne gitmeden bilmeniz gereken bazı şeyler var.
- Kaleye doğru giderken dar ve çevrenizde hediyelik eşya dükkanlarının sıralandığı taş yapılar arasından geçiyorsunuz. Buradaki hediyelik eşyaları Kapadokya’nın diğer bölgelerinden daha ucuza bulabilirsiniz.
- Kalenin çıkışı doğal kayanın oyularak yapıldığı için bir terlikten ziyade bir spor ayakkabısı tercih etmelisiniz. Her ne kadar bazı yükseltilere merdiven yapılmış olsa da spor ayakkabı kendinizi daha güvende hissettirir.
- Zor bir tırmanış değil, çocukla seyahat ediyorsanız kolaylıkla üstesinden gelebilirsiniz.
- Geceleri kale çok güzel aydınlatılır. Güneş battıktan sonra kaleden ayrılırsanız arkanıza bakmayı unutmayın. Sarı ve mavi renklerle farklı bir hava görürsünüz.
Video
Uçhisar Kalesi Giriş Ücreti
Kapadokya Uçhisar Kalesi girişi ücretli ve Müzekart kabul edilmiyor. Ancak fiyatlar birçok Kapadokya müzesinin fiyatlarının çok aşağısında. Haftanın her günü açık.
Uçhisar Kalesi Nerede ve Nasıl Gidilir?
Kale, Göreme’ye yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki Uçhisar kasabasında yer alıyor. Kendi arabanız varsa Ürgüp – Göreme yolu üzerinde yer alan bu kaleye rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Arnavut kaldırımlı dar sokakların sonundaki geniş arazide aracınızı park edebilirsiniz. Bunun için anayoldan dükkanların olduğu sokağa saptığınızda sizden park ücreti alıyorlar. Fakat kalabalık olduğu dönemlerde yer sıkıntısı çekmeniz muhtemel.
Aracınız yoksa Nevşehir’den Uçhisar’a ulaşmak mümkün. Gün içinde her yarım saatte bir hareket eden otobüsleri kullanabilirsiniz.
Uçhisar Kalesi Çevresinde Görülmesi Gereken Yerler
Uçhisar Kalesi’ni ziyaret ettiğinizde çevresindeki bu harika yerleri de kesinlikle görmelisiniz. İşte size bir liste:
- Göreme Açık Hava Müzesi: Kapadokya denilince akla gelen yerlerden biri. Burası, eski kiliseleri ve manastırlarıyla ünlü. Fresklerle süslü bu yerler, hem görsel bir şölen sunuyor hem de tarihle iç içe bir deneyim yaşatıyor.
- Güvercinlik Vadisi: Adını vadideki birçok güvercinlikten alıyor. Bu vadide yürüyüş yaparak doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Güvercinler için yapılmış olan küçük oyukları görebilir ve güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.
- Ortahisar Kalesi: Uçhisar Kalesi gibi yüksek ve etkileyici bir yapı. Ortahisar’ın merkezinde bulunuyor ve tüm kasabayı görebileceğiniz harika bir manzara sunuyor.
- Avanos: Seramik yapımıyla ünlü bu kasaba, Kapadokya’nın biraz daha kuzeyinde yer alıyor. Burada seramik atölyelerini ziyaret edebilir, hatta kendi seramiğinizi yapmayı deneyebilirsiniz.
- Zelve Açık Hava Müzesi: Bir zamanlar büyük bir kasaba olan ve şimdi harabeleriyle ziyaretçilere açık olan bu alan, ilginç kaya oluşumları ve tarihi kalıntılarıyla dikkat çekiyor.
- Paşabağ Rahipler Vadisi: Bu vadi, peribacalarının en ilginç şekillerine sahip. Rahipler Vadisi olarak da biliniyor çünkü burada birçok keşişin yaşadığı düşünülüyor.
Sonuç
Uçhisar Kalesi ve çevresini keşfettikten sonra, Kapadokya’nın sadece güzel manzaralarından ibaret olmadığını göreceksiniz. Bu bölge, her köşesi tarih ve hikayelerle dolu, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine. Nevşehir’in bu tarihi kaleyi ziyaret ederek, kendinizi bir zamanlar bu topraklarda yaşamış uygarlıkların hikayelerine bırakın. Uçhisar Kalesi’nden başlayarak Kapadokya’nın eşsiz güzelliklerini keşfetmek için mükemmel bir başlangıç noktasıdır.