Yürüyen Köşk Yalova: Atatürk Köşkü ve Çok Sevdiği Çınarın Hikayesi

Yalova’ya gittiğinizde, görmeden dönmemeniz gereken bir yer var: Yürüyen Köşk, diğer adıyla Atatürk Köşkü. Bu köşk, sadece güzel manzarasıyla değil, aynı zamanda çınar olayı olarak bilinen inanılmaz hikayesi ile de dikkat çekiyor. 1929 yılında Atatürk’ün, Yalova ziyaretlerinden birinde keşfettiği ve çok sevdiği çınar ağacının yanına yaptırdığı bu köşk, yıllar içinde bir doğa mucizesine tanıklık etmiş.

Peki, Atatürk neden bu köşkün yapılmasını istedi? Çınar ağacının bu hikayedeki rolü ne? Yürüyen Köşk’ün nasıl hareket ettiğini hiç merak ettiniz mi? Bu hikaye, doğa sevgisi ve ileri görüşlülüğün harika bir örneği. Atatürk’ün, bir ağacın dalının kesilmesini engellemek için verdiği talimatla başlayan bu serüvenin detayları sizi şaşırtacak.

Yürüyen Köşk Tarihi

1929 yılında, Atatürk, Yalova ziyaretlerinden birinde, Ertuğrul yatı ile yaptığı bir deniz seyahati sırasında, çok beğendiği bir çınar ağacının yanına bir köşk yapılmasını ister. Atatürk, Yalova’yı çok seviyor ve bu çınar ağacının yanına yapılacak köşkün inşası sadece 22 günde tamamlanır.

Ancak yıllar geçtikçe çınar büyür ve dalları köşke zarar vermeye başlar. Köşkün bahçıvanı, zarar veren dalı kesmek ister. Fakat Atatürk bu durumu öğrenince kesin bir şekilde karşı çıkar ve şu talimatı verir: “Dal kesilmeyecek, köşk yürüyecek!”

Atatürk’ün doğaya olan sevgisi, mühendisleri çözüm arayışına iter. Çınarın zarar görmemesi için köşkün temelleri kazılır, tramvay rayları döşenir ve yapı 4-5 metre doğuya kaydırılır. Bu sayede hem çınar ağacı korunur hem de köşk yıkılmaktan kurtulur. İşte bu nedenle köşkün adı “Yürüyen Köşk” olarak anılmaya başlanır. Tarihi çınar ağacının dalının kesilmesine veya köşkün yıkılmasına gerek kalmaz.

Bugün, Yürüyen Köşk müze olarak kullanılıyor. Alt tarafı mermer, üst tarafı ahşap olan köşkün denize bakan tarafı geçmişte toplantı salonu olarak kullanılmış. Müzede, Atatürk’ün yatak odası, çalışma odası, banyosu, kullandığı malzemeler, annesinin işlediği yorgan, yastık ve çarşafları ile Atatürk’ün çok sevdiği gramofonunu görmek mümkün. Müze, rehber eşliğinde 20 dakikalık turlar halinde gezilebiliyor. Ziyaret için biraz beklemeniz gerekebilir.

Köşkün hemen önünde yaklaşık 30 metre uzunluğunda bir iskele bulunuyor. İskelenin ucu sonsuz bir ufka bakıyor ve ziyaretçilere huzur veriyor. Bu sade ve ferah yapıya iskelenin ucundan da bakmayı ihmal etmeyin.

Yürüyen Köşk Nerede ve Nasıl Gidilir?

Yalova’daki Yürüyen Köşk ulaşımı kolay bir noktada. Tavşanlı ve Taşköprü’yü geçtikten sonra Yalova Devlet Hastanesi’nin yan sokağından girilir ve Yalova Adliyesi’ne doğru devam edilir.

Yalova Adliyesi’ni gördüğünüz yerde aracınızı bırakabileceğiniz yerler var. Aracınızı bıraktıktan sonra adliyenin yanından denize doğru yürüyün ve sola dönün. Yürüyen Köşk ileride karşınıza çıkacaktır.

Yıllar boyu rüzgarın ve deniz tuzlarının neden olduğu zarar, köşkü bakımsız hale getirmiş. Zamanla unutulan köşk 2006 yılında Yalova Belediyesi tarafından restore edilerek ziyarete açılmış.

Yürüyen Köşk’ün iç tarafı da ziyarete açık ve Pazartesi hariç hergün ziyaret edilebiliyor. Müzekart‘ın geçerli olmadığı müzede fotoğraf ve video kaydı alınmasına izin verilmiyor, bunu da belirtelim.

Yürüyen Köşk Yakınlarında Görülmesi Gereken Yerler

Yalova’ya geldiğinizde, Yürüyen Köşk’ü ziyaret ettikten sonra çevrede görebileceğiniz pek çok güzel yer var. İşte mutlaka görmeniz gereken yerler:

• Yalova Kent Ormanı: Doğa yürüyüşleri yapabileceğiniz, piknik yapabileceğiniz ve huzur bulabileceğiniz harika bir orman. Temiz hava almak ve biraz dinlenmek için ideal.
• Yalova Termal Kaplıcaları: Yalova’nın termal kaplıcaları, hem rahatlamak hem de sağlığınıza iyi gelmek için harika bir seçenek. Sıcak suyun tadını çıkarabilir ve stresinizi atabilirsiniz.
• Sudüşen Şelalesi: Muhteşem manzarası ve serin sularıyla ünlü bu şelale, doğayla baş başa kalmak isteyenler için mükemmel. Şelalenin sesi ve etrafındaki doğal güzellikler sizi büyüleyecek.
• Çınarcık Sahili: Denize girmek, sahilde yürüyüş yapmak ya da güzel bir gün batımını izlemek için ideal bir yer. Sahil boyunca pek çok kafe ve restoran da bulunuyor.
• Karaca Arboretumu: Bitki çeşitliliğiyle ünlü bu arboretum, özellikle doğa ve bitki meraklıları için görülmesi gereken bir yer. Çeşitli ağaç ve bitki türlerini yakından görebilirsiniz.
• Erikli Yaylası: Doğa ile iç içe olmak ve biraz serinlemek isteyenler için harika bir seçenek. Yaylada yürüyüş yapabilir, kamp kurabilir ya da piknik yapabilirsiniz.
• Yalova Atatürk Köşkü: Atatürk’ün Yalova ziyaretlerinde kaldığı bu köşk, tarihi ve kültürel önemi ile dikkat çekiyor. Atatürk’ün kişisel eşyalarını ve yaşadığı döneme ait birçok objeyi görebilirsiniz.
• Dipsiz Göl: Adını derinliğinden alan bu göl, doğa severler için görülmeye değer. Gölün etrafında yürüyüş yapabilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz.

Sonuç

Yürüyen Köşk, Atatürk Köşkü olarak da bilinen bu yapı, çınar olayı ile doğa sevgisinin ve ileri görüşlülüğün sembolü haline geldi. Atatürk’ün doğaya olan duyarlılığı, köşkün ve çınarın yıllara meydan okumasını sağladı. Bu tarihi yapı, günümüzde müze olarak ziyaretçilerini ağırlıyor.